Gastronomi Deneyimi 1000'i Aştı, Sırada Otel Projeleri Var!
- mimarlikseksendoku
- 9 Kas
- 5 dakikada okunur
Şimdiye kadar 1000'den fazla gastronomi alanı ile çok sayıda ev, konut ve ofis tasarımı gerçekleştiren SEKSENDOKUZ Mimarlık, 28 yıllık deneyimini butik otel tasarımı ve renovasyonuna taşımaya hazırlanıyor. Markanın kurucu ortağı Ayşe Çetin, "Niyetimiz kısa zamanda bir işletme sahibi olmak. Bu önce restoran ile başlayacak sonrasında neden bir otel de olmasın?" sözleriyle markanın yeni bir döneme girdiğinin sinyalini verdi.
Ankara'dan Kıbrıs'a, konutlardan butik marketlere kadar pek çok güncel tasarımı takip eden SEKSENDOKUZ Architecture, "tasarım"ı menüden başlayarak yalnızca görsellik değil, işlevsellik, operasyonel verim ve kullanıcı deneyimi gibi alanlara da yoğunlaşıyor. Yeni dönem planlarında ise butik otel projeleri, renovasyon çalışmaları ve uzun vadede işletmecilik kadar uzanabilecek yeni adımlar yer alıyor. Her projeye yalnızca ürün vizyonunu doğru analiz eden bir ekip olarak değil, mekânın hikayesini de bulan ve kurgulayan bir yaklaşım var.
Tasarım odaklı ama operasyonla iç içe çalışan SEKSENDOKUZ Architecture'ın 2026 rotasını ve sektörel dönüşüm hedeflerini markanın kurucu ortağı Ayşe Çetin anlattı.
SEKSENDOKUZ Architecture olarak 28 yılı aşkın süredir özellikle gastronomi sektörüne yönelik projeler üretiyorsunuz. Bugüne dek gerçekleştirdiğiniz projeler arasında öne çıkanları ve sizi bu alanda farklı kılan tasarım yaklaşımınızı bizimle paylaşır mısınız?
Bu sektörde 28 yılı devirdik, çok proje yaptık, çok markaya hayat verdik. Tabii içinde hem işten hem de sonuçtan çok heyecanlandıran projeler oldu. Bu heyecanı tamamen yatırımcının enerjisinden alıyorum. Tatbikli, içi dolu biriyle sonuca ulaşmak o kadar keyifli oluyor. Bazen çok sıra dışı projeler de oldu. Hayata geçirilmesi hayal edilen mutfaklar için heyecan kaynağı sadece sonuç değil, süreç de oluyor. Yeni bir konsept oluşturmak sadece görsel prezentasyondan ibaret değil; mekanın nasıl işleyeceği, nasıl üreteceği, nasıl standart sağlayacağı gibi konular da çok önemli. Sonuç mükemmel çıkıyor. Bir gastronomi mekanı sadece görsel tasarımla hazırlanamaz diye düşünüyorum. Her tasarım için verilen bütün kararların, sunulan ürüne ve sonuça hizmet etmesi gerektiğine inanıyorum.
Bu sebeple de çalışmalarımızın ilk adımı her zaman menüden başlıyor. Beni en çok heyecanlandıran projeler, bu aşamaların çalışarak bize getirildiği oluyor.
Yurt içinde ve yurt dışında gerçekleştirdiğiniz projelerle önemli bir portföy oluşturdunuz. Şu anda devam ettikleriniz arasında Ankara ve Kıbrıs'takiler de var. Bu projelerden bahsedebilir misiniz?
Ankara'daki bir konut projesi. 450 metrekare alana sahip bir konut. Ev sahipleri, her türlü yeniliğe açık ve bizden her şeyden önce teknolojisi yüksek bir tasarım istedi. Yoğun iş hayatının temposunda evlerine gittiklerinde, çok fazla hareket etmeden bir sürü fonksiyonu gerçekleştirebilmek esas oldu bu tasarıma başlarken. Tabii sıcak ev ortamının olmazsa olmazlarını da göz ardı etmeden çalışmamız gerekiyordu. Tasarım tamamlandı, şimdi uygulama aşamasındayız.
Kıbrıs'taki projemiz yerel bir markaya ait, butik market projesi. TARSAN GURME. Daha önce ilk mağazasını hayata geçirdiğimiz markanın ikinci şubesini projelendirdik. Şimdi de uygulaması sürüyor. Aynı zamanda bu firma yeni bir dondurma markasına imza attı, PAMEO. Şimdiye kadar paket ürünler ile piyasaya giren markanın ilk şubesi hayata geçiriliyor.
Mimari tasarımın yanı sıra artık uygulama süreçlerinde de aktif rol üstleniyorsunuz. Bu yeni yapılanmanız doğrultusunda müşterilere sunduğunuz anahtar teslim hizmet modeli tam olarak neyi kapsıyor?
Uzun süre sadece tasarım tarafında kaldık. Artık yeni ortaklık yapımızla uygulama tarafında da iddialı bir şekilde yol alıyoruz. Bu model hepimizin bildiği başından sonuna tüm hizmetleri kapsayan, hem tasarım hem projelendirme hem de koordinasyon hizmetini kapsıyor. Bu hizmet daha önce de bahsettiğim gibi menüden başlıyor. Sonrasında mekan içinde en verimli layout oluşturulup bunun 3 boyutlu modellemesi hazırlanıyor. Sonrasında mimari, mekanik, elektrik, statik uygulama projeleri hazırlanıyor.
İnşaat aşamasına geçildiğinde ise, disiplinler arası koordinasyon hizmeti sunuyoruz. Bütün satın almalar, atölye takipleri ve saha montaj takipleri de bu hizmetin içinde yer alıyor. Kurumsal kimlikten masa üzerindeki aksesuarlara, mekanda çalınacak müzikten mekan fotoğrafçılığına kadar bütün detaylar SEKSENDOKUZ Architecture ekibi tarafından yönetilebiliyor.
2025 yılında 7 ay içinde, bu şekilde 4 mağaza, 3 ev projesi tamamladık. Ayrıca bir butik market, iki kasap projesi olmak üzere 3 mağazanın da projelerini tamamlayıp teslim ettik.
Uzun yıllardır yeme-içme odaklı mekanlarda edindiğiniz bu deneyim, kullanıcı alışkanlıklarını çok iyi analiz edebilme yetkinliği kazandırmış olmalı. Bu yaklaşımı farklı projelere nasıl taşıyorsunuz?
Bu çok başka bir birikim gerçekten. Mimarlık zaten bütün disiplinleri yöneten konumda bir meslektir. Bir de üstüne işin arka ofisi hakkında bilgiye sahip olduğunuzda çok daha ileri seviyede koordinasyon oluşturabiliyorsunuz.
Bu, bize tabii ki inşaat sürelerinde çok daha hızlı olabilme imkanı sağlıyor. İster gastronomi mekanı olsun, ister ev ofis vs. hiç fark etmiyor. Çünkü restoran mutfağını çözebilen bilgi birikimi diğer mekanlarda hiçbir mekanik altyapıyı atlamıyor. Bu da tasarımı yapılacak mekana çok yönlü bakabilme kabiliyetimizin gelişmesi ile mümkün olabiliyor. Restorandaki mutfak, müşteri, ürün trafiğini bilen bir mimar, hemen her fonksiyonu çözebilir. Böyle düşünüyorum.
Bugüne kadar ağırlıklı olarak restoran, kafe, bistro ve butik market gibi sıcak kullanıcı temasına sahip alanlarda çalıştınız. Peki, bu deneyiminizi daha kompleks yapılara, örneğin otellere taşımak adına nasıl bir strateji izliyorsunuz?
Böyle bir hedefimiz var. Şimdiye kadar 1000'i aşkın gastronomi alanı tasarladık. Her birinin de minik bir konaklama tesisi olduğunu söyleyebilirim. Ev, konut ve ofis tasarımlarımızı da eklersek sayısı 1200'leri buluyor. Bu deneyimimizi otel sektöründe de kullanmak istiyoruz. Belirgin bir stratejimiz yok doğrusunu söylemem gerekirse ama bu yıl gerçekleştirilecek olan fuarlar ile ilişkilerimizi genişletmeyi ve portföyümüze butik otelleri de katmayı planlıyoruz.
Bu hem tasarım ve renovasyonlarını yapmak hem de belki işletmeye kadar varabilecek bir yol bizim için. Niyetimiz kısa zaman içinde bir işletme sahibi olmak. Bu önce restoran ile başlayacak sonrasında neden bir otel de olmasın?
Otel projelerinde özellikle renovasyon alanında konumlanmak istediğinizi belirttiniz. Mimarlık yaklaşımınızın renovasyon projelerine getireceği fark nedir? Bu tür projelerde en çok neye dikkat edersiniz?
Çokça bahsettiğim fonksiyon çözümleri konusunda farkımızı ortaya koyacağımızı düşünüyorum. 28 yılın ve 1000'den fazla gastronomi projesinin bize kattığı deneyim, öncelikle mevcut dokuyu doğru okuma ve problemleri tespit etme konusunda bizi iddialı kılıyor. Problemi ortaya koyduktan sonra çözüm önerileri de bizim hızlıca ortaya koyabileceğimiz kabiliyetimiz içinde zaten.
Bundan sonrası doğru bütçelendirme ve doğru koordinasyon gerektiriyor ki bu da zaten bizim uzmanlık alanımızın bir parçası.
Tasarım dilinizde estetik kadar işlevsellik de önemli bir rol oynuyor. Bu anlayışı çok işlevli otel yapılarında, sosyal alanlarda ve konaklama deneyiminde nasıl bir katkı aracı olarak görüyorsunuz?
Bence bu bahsettikleriniz neredeyse mekan kurgularken en önemli kalemler. Estetik algı tabii ki çok önemli fakat bizim her yeni proje öncesi söylediğimiz bir iddiamız var: Biz estetik olarak gerekeni ilgiyi çekip insanları bir defa içeri sokarız ama bundan sonra ikinci kez o mekanın tercih edilmesi, işletme sahibinin becerisi olur. Doğru akış, doğru servis, doğru ses, doğru koku, doğru ışık, doğru satış politikası. Bir işletme bu unsurları doğru yaşatamazsa, kalıcı olma ihtimali yoktur.
Önümüzdeki iki yıl içinde otel sektörü başta olmak üzere farklı yapı tiplerinde nasıl bir büyüme öngörüyorsunuz? Mimarlık ofisinizin 2026 vizyonunda hangi yeni alanlar ve pazarlarda var olma hedefi var?
2026 yılında turizm yapılarında bir artış bekliyoruz. Pandemi sonrası konaklama alışkanlıkları çok değişti. Hepimiz daha butik alanlar tercih ediyoruz. Bu da tabii ki yatırımlara yansıyor. Daha çevreci, daha kompakt ve sürdürülebilir çözümler öncü olacak. Bununla birlikte, misafirlerin dijitalleşme beklentisi de birçok otelin yeni yatırımlara girmesine sebep olacak kanısındayım.
Yeni nesil konut anlayışında, modülerlik, enerji verimliliği, daha çok açık alan beklentisi gibi mimari çözümlerin, yeni ve sınırlı kaynaklara göre evrilmesi gerektiğini düşünüyoruz ve çalışmalarımızı bu doğrultuda sürdürmeyi planlıyoruz.
"Biz sadece görsel tasarım ile iyi bir gastronomi mekanı tasarlanamayacağını düşünüyoruz. Görsel tasarım için verilen bütün kararların, sunulan ürüne ve sonuca hizmet etmesi gerektiğine inanıyorum. Bu sebeple de çalışmalarımın ilk adımı her zaman menüden başlıyor."


